Boşanma Velayet

Aile hukuku, bireylerin aile içinde karşılaştığı hukuki sorunların çözümünü sağlar

Belgeiste LogoBelgeiste
Aile Hukuku04 Eyl 2024

Aile Hukuku: Boşanma Davaları, Nafaka ve Tazminat Davaları, Velayet Davaları, Mal Rejimi ve Paylaşımı

Aile hukuku, bireylerin aile içinde karşılaştığı hukuki sorunların çözümünü sağlayan, evlilik, boşanma, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konuları düzenleyen bir hukuk dalıdır. Aile hukuku, aile bireylerinin haklarını korumak, ilişkilerde adaleti sağlamak ve toplumsal düzeni korumak amacıyla önemli bir rol oynar. Bu makalede, aile hukuku kapsamındaki boşanma davaları, nafaka ve tazminat davaları, velayet davaları, mal rejimi ve mal paylaşımı konuları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Size En Yakın Avukata Ulaşmak İçin Tıklayın.

1. Aile Hukuku Nedir?

Aile hukuku, aile bireylerinin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. Türk Medeni Kanunu, aile hukuku alanında temel düzenlemeleri içerir ve bu kanun, evlilik birliği, eşler arası ilişkiler, çocukların velayeti, nafaka yükümlülükleri ve mal rejimi gibi konuları kapsamaktadır. Aile hukuku, toplumun en küçük birimi olan ailenin korunmasını ve aile içinde adil ilişkilerin kurulmasını amaçlar.

2. Boşanma Davaları

Boşanma davaları, eşlerin evlilik birliğini sonlandırmak amacıyla açtıkları davalardır. Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi anlamına gelir ve bunun hukuki sonuçları, eşlerin malvarlıkları, nafaka, çocukların velayeti ve diğer konular üzerinde önemli etkiler yaratır. Boşanma davaları, Türk Medeni Kanunu'nun 161-166. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

2.1. Boşanma Sebepleri

Türk Medeni Kanunu'na göre, boşanma sebepleri genel ve özel olmak üzere ikiye ayrılır:

  • Genel Boşanma Sebepleri: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan davalardır. Bu kapsamda, eşler arasında şiddetli geçimsizlik, saygısızlık, ilgisizlik gibi durumlar genel boşanma sebepleri arasında yer alır.

  • Özel Boşanma Sebepleri: Kanunda belirtilen belirli sebeplerden kaynaklanan boşanma davalarıdır. Bu sebepler:

    • Zina (Aldatma): Eşlerden birinin zina yapması durumunda, diğer eş boşanma davası açabilir.

    • Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış: Eşlerden birinin diğerine karşı hayata kast, ağır hakaret veya onur kırıcı davranışlarda bulunması durumunda boşanma davası açılabilir.

    • Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme: Eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya onur kırıcı bir yaşam sürmesi durumunda boşanma davası açılabilir.

    • Terk: Eşlerden birinin, evlilik birliğinden kaçmak amacıyla ortak konutu terk etmesi ve bu durumun en az altı ay sürmesi durumunda diğer eş boşanma davası açabilir.

    • Akıl Hastalığı: Eşlerden birinin, evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak derecede akıl hastası olması ve bu durumun sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi durumunda boşanma davası açılabilir.

2.2. Boşanma Davalarının Türleri

  • Çekişmeli Boşanma Davaları: Eşlerin boşanma şartları, nafaka, velayet veya mal paylaşımı konularında anlaşamadıkları davalardır. Bu davalar, genellikle uzun süren yargılama süreçleri içerir ve delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi gibi aşamalar gerektirir.

  • Anlaşmalı Boşanma Davaları: Eşlerin, boşanma ve boşanmanın tüm hukuki sonuçları üzerinde tam bir anlaşmaya vardıkları davalardır. Anlaşmalı boşanma davalarında, eşler mahkemeye bir protokol sunarak boşanma şartlarını belirtirler. Mahkemenin de bu protokolü uygun bulması halinde boşanma kararı verilir.

2.3. Boşanma Davalarında Süreç ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Dilekçe Aşaması: Boşanma davası, dava dilekçesinin mahkemeye sunulmasıyla başlar. Dilekçede, boşanma sebebi, talepler ve deliller belirtilmelidir.

  • Delil Toplanması: Boşanma davalarında, iddiaların ispatı için delil sunmak önemlidir. Deliller, tanık beyanları, yazılı belgeler, mesajlar, fotoğraflar gibi unsurlardan oluşabilir.

  • Tedbir Kararları: Boşanma davası sürecinde, eşlerin korunması veya çocukların ihtiyaçlarının karşılanması için tedbir nafakası, tedbiren velayet gibi kararlar alınabilir.

  • Karar ve İtiraz: Mahkemenin verdiği boşanma kararı, taraflara tebliğ edilir. Taraflar, karara itiraz edebilir ve istinaf veya temyiz yoluna başvurabilirler.

3. Nafaka ve Tazminat Davaları

Boşanma sürecinde ve sonrasında nafaka ve tazminat davaları, eşlerin ekonomik olarak korunmasını sağlar. Nafaka, bir tarafın diğer tarafa ekonomik destek sağlamak amacıyla ödemesi gereken düzenli bir miktardır. Tazminat ise, boşanma nedeniyle maddi ve manevi zarar gören eşin zararının telafi edilmesi amacıyla talep edilir.

3.1. Nafaka Türleri

  • Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince, eşlerden birinin diğerine veya çocuklara ödemesi gereken geçici nafakadır. Tedbir nafakası, dava süresince tarafların maddi olarak korunmasını sağlar.

  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma kararı sonrasında, yoksulluğa düşecek olan eşe bağlanan nafakadır. Yoksulluk nafakası, süresiz olarak bağlanabilir ve eşin ekonomik durumu iyileşene kadar devam edebilir.

  • İştirak Nafakası: Velayeti kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katkıda bulunması amacıyla ödediği nafakadır. İştirak nafakası, çocuğun reşit olmasına veya eğitimini tamamlamasına kadar devam eder.

3.2. Tazminat Davaları

Boşanma sürecinde veya sonrasında, eşlerden birinin diğerine karşı maddi veya manevi tazminat davası açma hakkı vardır. Tazminat davaları, boşanma nedeniyle ekonomik kayıpların veya manevi zararların telafi edilmesi amacıyla açılır.

  • Maddi Tazminat: Evlilik süresince veya boşanma nedeniyle ortaya çıkan maddi kayıpların karşılanması amacıyla talep edilen tazminattır. Örneğin, evlilik sırasında yapılan harcamalar veya boşanma sonrası ekonomik güçlükler maddi tazminat kapsamında değerlendirilebilir.

  • Manevi Tazminat: Boşanma sürecinde eşlerden birinin, diğer eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde davranışlarda bulunması durumunda talep edilen tazminattır. Zina, hakaret, şiddet gibi olaylar manevi tazminat taleplerine konu olabilir.

4. Velayet Davaları

Velayet davaları, çocukların kimde kalacağı ve nasıl bir bakım ve eğitim alacağı konularında verilen mahkeme kararlarıdır. Boşanma sonrası çocukların velayetinin kime verileceği, velayet davalarının en önemli konusudur. Velayet davalarında çocuğun üstün yararı gözetilir ve velayet hakkı çocuğun gelişimine en uygun tarafa verilir.

4.1. Velayet Hakkı ve Kapsamı

Velayet hakkı, çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve genel ihtiyaçlarının karşılanması konusunda ebeveynlere verilen yetki ve sorumlulukları içerir. Velayet hakkı, çocuğun korunması ve yetiştirilmesi amacıyla ebeveynlere geniş yetkiler tanır. Ebeveynler, velayet hakkını çocuğun üstün yararına uygun olarak kullanmak zorundadır.

4.2. Velayet Davalarında Dikkate Alınan Kriterler

  • Çocuğun Yaşı ve İhtiyaçları: Küçük yaştaki çocukların bakım ve beslenme ihtiyaçları nedeniyle anneye verilme olasılığı daha yüksektir. Ancak, çocuğun yaşı ilerledikçe ve kendi istekleri ortaya çıktıkça, velayet kararı bu faktörler göz önüne alınarak verilir.

  • Ebeveynlerin Sosyal ve Ekonomik Durumu: Ebeveynlerin ekonomik imkanları, sosyal yaşamları ve çocuğa sunabilecekleri olanaklar da velayet davalarında önemli bir kriterdir.

  • Çocuğun İsteği: Çocuğun belli bir yaşın üzerinde olması ve kendi isteğini açıkça ifade edebilmesi durumunda, mahkeme çocuğun görüşlerini dikkate alır.

  • Ebeveynlerin Davranışları: Ebeveynlerin çocuğa yönelik tutumları, şiddet, kötü muamele veya ihmal gibi durumlar, velayet kararını etkileyen önemli faktörlerdir.

4.3. Ortak Velayet

Türk Medeni Kanunu’nda yapılan son düzenlemelerle birlikte, eşler anlaşmalı boşanma davalarında ortak velayet talep edebilirler. Ortak velayet, her iki ebeveynin de çocuğun bakım, eğitim ve sağlık konularında ortak karar almasını içerir. Ortak velayet, çocuğun her iki ebeveyniyle de güçlü bir ilişki kurmasına olanak tanır.

5. Mal Rejimi ve Mal Paylaşımı

Mal rejimi, evlilik süresince edinilen malların mülkiyet durumunu ve boşanma halinde nasıl paylaşılacağını düzenleyen hukuk kurallarıdır. Türk Medeni Kanunu'nda, yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi benimsenmiştir. Eşler, kanunda öngörülen diğer mal rejimlerinden birini seçebilirler. Mal rejimi, evlilik sözleşmesi ile değiştirilebilir.

5.1. Mal Rejimleri Türleri

  • Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi: Eşler arasındaki yasal mal rejimidir. Evlilik süresince edinilen mallar, boşanma halinde eşler arasında eşit şekilde paylaşılır. Kişisel mallar, miras veya bağış yoluyla edinilen mallar ise bu paylaşıma dahil edilmez.

  • Mal Ayrılığı Rejimi: Eşler, evlilik süresince edindikleri malların mülkiyetini ayrı tutarlar. Her eş, kendi malvarlığını yönetir ve boşanma halinde ortak bir paylaşım söz konusu olmaz.

  • Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi: Eşlerin malvarlıkları ayrı tutulur, ancak boşanma durumunda belirli koşullar altında malların paylaşımı yapılır.

  • Mal Ortaklığı Rejimi: Eşlerin tüm malvarlıkları ortak kabul edilir ve boşanma halinde eşit şekilde paylaşılır. Bu rejim, taraflarca özel olarak tercih edilen bir mal rejimidir.

5.2. Mal Rejimi Sözleşmesi (Evlilik Sözleşmesi)

Evlilik sözleşmesi, eşlerin evlilik süresince hangi mal rejimini uygulayacaklarını belirledikleri hukuki bir anlaşmadır. Bu sözleşme, noterde yapılır ve tarafların özgür iradeleriyle düzenlenir. Evlilik sözleşmesi, mal rejiminin değiştirilmesi veya mevcut mal rejiminin şartlarının yeniden düzenlenmesi amacıyla da yapılabilir.

5.3. Mal Paylaşımı Davaları

Mal paylaşımı davaları, boşanma sonrası eşler arasında malvarlığının nasıl paylaşılacağını belirlemek amacıyla açılan davalardır. Bu davalar, mal rejiminin türüne göre farklılık gösterir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde, her iki eş de evlilik süresince edindikleri mallar üzerinde hak sahibidir ve bu malların eşit şekilde paylaşılması esastır.

  • Mal Paylaşımı Davalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    • Mal Varlığı Tespiti: Mal paylaşımı davalarında, evlilik süresince edinilen malların tespiti yapılır. Mal varlığı tespiti, eşlerin gelir durumları, yaptıkları yatırımlar ve edindikleri taşınır veya taşınmaz mallar gibi unsurları içerir.

    • Kişisel Malların Belirlenmesi: Boşanma halinde, kişisel malların ve edinilmiş malların ayrımı önemlidir. Kişisel mallar, miras, bağış veya evlilik öncesinde sahip olunan mallar gibi unsurlardan oluşur ve mal paylaşımına dahil edilmez.

    • Değer Artış Payı: Edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerden birinin diğer eşin malvarlığına katkıda bulunması durumunda, katkıda bulunan eş, değer artış payı talep edebilir. Bu pay, malın değer kazanması veya yapılan yatırımların karşılığını içerir.

6. Aile Hukukunda Anlaşmazlık Çözüm Yolları

Aile hukuku kapsamında ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümünde, çeşitli yollar izlenebilir. Bu yollar, anlaşmazlığın türüne ve tarafların uzlaşma eğilimlerine göre değişiklik gösterir.

6.1. Arabuluculuk

Aile hukuku anlaşmazlıklarında, tarafların dava açmadan önce arabuluculuk yolunu denemeleri mümkündür. Arabuluculuk, tarafların kendi aralarında uzlaşarak bir çözüm bulmalarını sağlar ve hukuki süreci hızlandırır. Aile arabuluculuğu, özellikle nafaka, velayet ve mal paylaşımı konularında etkili bir çözüm yöntemidir.

6.2. Dava Yoluna Başvurma

Anlaşmazlıkların mahkemeye taşınması durumunda, aile mahkemeleri yetkilidir. Aile mahkemeleri, tarafların hak ve yükümlülüklerini yasal çerçevede değerlendirir ve adil bir karar verir.

  • Dilekçe ve Delillerin Sunulması: Davanın açılması için gerekli dilekçeler hazırlanmalı ve deliller sunulmalıdır. Deliller, mahkemenin davayı aydınlatması ve adil bir karar vermesi için önemlidir.

  • Karar ve İtiraz Süreçleri: Mahkemenin verdiği kararlar, taraflara tebliğ edilir ve karara itiraz hakları bulunur. İtirazlar, istinaf veya temyiz yolu ile yapılabilir.

7. Aile Hukukunda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Aile hukuku davalarında tarafların haklarını korumak ve en doğru sonuca ulaşmak için dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır:

  • Hukuki Destek: Aile hukuku davaları, hukuki karmaşıklıklar içerebilir. Bu nedenle, uzman bir avukat desteği almak tarafların haklarını en iyi şekilde korumalarını sağlar.

  • Çocukların Üstün Yararı: Velayet ve nafaka davalarında, çocukların üstün yararı her zaman ön planda tutulmalıdır. Mahkemeler, kararlarını verirken çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini dikkate alır.

  • Makul Süreç Yönetimi: Davaların uzamaması ve tarafların gereksiz yıpranmaması için sürecin makul bir şekilde yönetilmesi önemlidir. Anlaşmalı çözümler, genellikle en hızlı ve düşük maliyetli sonuçları sunar.

8. Aile Hukukunun Toplumdaki Rolü ve Geleceği

Aile hukuku, toplumun temel yapı taşını oluşturan ailelerin korunması, çocukların sağlıklı bir ortamda yetişmesi ve bireylerin haklarının korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. Gelecekte, dijitalleşme ve sosyal değişimler aile hukuku alanında yeni düzenlemeleri ve yaklaşımları gerektirebilir. Aile içi şiddet, çocuk hakları ve eşitlik gibi konular, aile hukukunun evriminde önemli rol oynayacaktır.

Size En Yakın Avukata Ulaşmak İçin Tıklayın.